25 Mayıs 2008 Pazar

SENI COK SEVIYORUM BIRTANEM

Mutluluk denizinde
Umut gemimsin,
Her daim gönlümde
Sevdigim ersin,
Ismin dudagimdan
Nasil silinsin...
Ilk ve son askim
Muhsin´im sensin...



21 Mayıs 2008 Çarşamba

YENIDEN DOGMAK


Artik hayatta bir degisiklik yapma vaktidir.
Fazlaliklardan siyrilip basini göge kaldirma vaktidir.
Tipki yeni dogan bir tomurcuk misali yeniden dogmak istiyorum hayata...
Taze, saf duygularla tutunmak istiyorum beyaz bir bulutun kenarina...
Hafiflemek istiyorum, sirtimdan hayatin tüm yükünü atarak...
Berrak, tertemiz ve mis kokan bir baslangica merhaba demek istiyorum.
BUGÜN BIR TOMURCUK GIBI YENIDEN DOGMA VAKTIDIR...

16 Mayıs 2008 Cuma

CARESIZ


Hayatta en muhtac oldugunuz an kendinizi en caresiz hissettiginiz andir. Bu caresizligin adi hastalik, hüzün, keder, ayrilik... olabilir. Adi ne olursa olsun beklentiniz hep aynidir: Hal hatir soran bir dost, sizin icin calan bir telefon, icinizi dökebileceginiz bir dinleyici, yardiminiza kosan bir yardimsever...
En dertli anlariniz hayatin tüm ciplakligiyla karsilasmanizi saglar. Eger cevrenizde yalnizca iyi günlerinizi paylasacaginiz insanlar birikmisse, artik bir temizlik yapma vaktidir.
Dertsiz, tasasiz günler dileygiyle...

12 Mayıs 2008 Pazartesi

KIRIK KALP


Her kirici söz kalbe cakilan bir civi gibidir. Civiler cogalir ve artik kalpte civi cakilacak yer kalmaz. Bir zaman sonra kalp kiran kisi hatasini anlar ve caktigi civileri cikarmak ister. Uzun ugraslar sonucu civileri yerinden söker belki ama geri dönüp baktiginda hic hesaplamadigi bir manzara ile karsilasir:


Kalpte civi kalmamistir fakat civiler söküldügü yerde izlerini birakmistir...

9 Mayıs 2008 Cuma

KÜCÜK SINAV




Ana, baba vesilesidir ortada;

Kim gönderdi? Nasil geldin? De hele

Et, kemik, kan mevcut durur mevtada;

Eksilen ne? Niye öldün? De hele

...

7 Mayıs 2008 Çarşamba

NESELI BIR HAFTA SONU



Gecen hafta sonu kuzularimizi biraz eglendirelim dedik. Lunaparkin uzunca sokaginda yavas yavas ilerledik, cünkü yavrular gördükleri her trene, salincaga, ucaga vs. binmek istediler.
Gün onlarin günü mantigiyla biz de cocuklara yönelik her standa ugradik.


Sira atlara "pony" geldiginde kizimdaki heyecan görülmeye degerdi. Hemen onu bir ata bindirerek bu heyecanini yatistirdik.
Eglence eglenceyi takip etti ve parkin sonuna vardik. EEE lunaparka gelinirde sekerleme almadan dönülür mü?


Tabiki eve dönerken kavrulmus sekerli badem, kavrulmus sekerli findik, elma sekeri, üzüm sekeri vs. gibi sekerlemelerle gezimizi noktaladik.

Eve dönerken oglum bütün günün yorgunluguna degecek bir yorumda bulundu: "Nerede eglendigimizin hic önemi yok, önemli olan ailece hep birlikte vakit gecirmemizdi. Tesekkür ederim anne, baba..."
Yavrularimizi mutlu edebilmenin verdigi essiz bir rahatlikla evimizin yolunu tuttuk. :))

5 Mayıs 2008 Pazartesi

Bir Yaprak Misali


Bir yaprak misali savurur bizi hayat...
Bilinmedik yerler, bilinmedik insanlar ve bilinmedik olaylar cikar karsimiza...
Engeller cikar asilmasi gereken...
Garip olan mechule dogru savrulurken kendimizi kaptiriveririz rüzgarin gidisatina, üstelik bu yolculugun son bulacagini bile bile...
Hep baskalari ölür, hep baskalarinin ardindan yas tutariz...
Biz sanki hic ugramayacagiz saniriz bu son duraga...
Kendimizi bir hayat boyu bir yalana kaptiririz...

VE BIR GÜN

Rüzgar kesilir, yaprak savrulmaz olur...
Bütün anilar gecer bir an gözlerimizin önünden...
Ardindan "keske"ler baslar icimizi kemirmeye...
Kacirilan fisatlar, geri dönülmez hatalar...
Hasret baslar en sevdiklerimizden ayri düsmek adina...
...
Artik yeniden yesermeye dogru baska bir hayata göc baslar...

SIZ SIZ OLUN HAYATINIZDA HIC BIR ISINIZI YARINA ERTELEMEYIN VE SEVDIKLERINIZE SEVGINIZI HAYKIRMAK ICIN GEC KALMAYIN...

GÜN OLUR SIZI SAVURAN RÜZGARDA ELBET DURULUR...

2 Mayıs 2008 Cuma

CANDAN ÖTE...



"Bu dünyada candan daha tatli ne olabilirki?" diye düsünebilirsiniz. Öyle ya insan tehlikede oldugu anlarda en cok canindan olmaktan korkmaz mi?

Oysa neredeyse tüm anneler bilir ki candan öte canlari vardir asla kiyamayacaklari...

Bu candan öte canlarimiz icin bütün hayatimizi seve seve feda ederiz...

Bir yiyecegi caniniz cekmistir mesela, ama candan öte caniniz eger bu yiyecegi tatmamissa sizin bogazinizdan gecmez lokmalar...

Bir ihtiyaciniz icin alisverise gidersiniz mesela, ama kendinize bir parca esya alamadan sadece candan öte canlariniza ne var ne yok aldiginiz zamanlar coook olur...

Gece asla deliksiz bir uyku cekemezsiniz cünkü candan öte canlarinizin rahat uyuduklarindan emin olmak istersiniz, üstlerini örterek o masum melek yüzlerine bakarsiniz dakikalarca...

Bazen candan öte canlariniz disardadir ve siz onlar sag salim gelene kadar tüm ödül almis film senaryolarina bile tas cikarircasina binbir cesit senaryo yazarsiniz kafanizda...

Eger bir de candan öte canlariniz hasta olmussa, degil sadece malinizi mülkünüzü, caninizi bile ona bagislamak icin can atarsiniz...

Gözlerinde yas, yüreklerinde keder birikmisse, candan öte canlariniza kanat gerer tüm dünyaya meydan okursunuz göz pinarlarindan bir damla dahi düsmemesi icin...

Daha nice satirlar gerekir candan öte canlarinizi nasil hayatiniz bahasina sevdiginizi anlatmak icin...

Demek ki bu ifadelerin hitab ettigi kisiler kendi canlarindan daha tatli bir can tasimaktalar.

Candan öte can tasiyan tüm anne babalara selam olsun...

Blog Dergisi

About This Blog

  © Blogger template The Beach by Ourblogtemplates.com 2009

Back to TOP