23 Aralık 2009 Çarşamba

Hz. Ali´nin evlenmesine izin vermedi

Ebu Cehil´in kabilesinden bazi kimseler Hz. Ali ile Ebu Cehil´in kizini evlendirmek istemislerdi. Bunun icin peygamberimizden izin talep ettiler. Peygamberimiz bu teklife cok hiddetlendi:
"Izin vermiyorum!" diye üc defa tekrarladi. Devamla dedi:
"Ali arzulu ise önce kizimi bosar, ondan sonra kizlarini nikahlar."
Peygamberimiz cok kizmisti bu teklife. Daha sonra söyle buyurdu:
"Fatima benden bir parcadir. Onu ikrah ettiren sey, beni de ettirir, ona eza veren sey, bana da eza verir. Ben ancak ve ancak onu belaya sokmalarindan endise ediyorum. Ben ne helali haram kilarim, ne de harami helal. Vallahi Resulullah´in kizi ile Allah düsmaninin kizi bir adam yaninda ebediyen bir araya gelemez."
Sevgili Fatima´sina dedi bir gün peygamberimiz:
"Senin gazap ettigin seye Allah da gazap eder, razi oldugun seyden Allah da razi olur."
Fatima´yi kizdiracak bir sey Allah´in Hz. Ali´ye kizmasi neticesini verecekti ki Allah´in izniyle Hz. Peygamberimiz bunu engelledi.
O tek esi tavsiye eden Peygamberdi...

6 Aralık 2009 Pazar

Acitan Ayrilik


Ne cabuk gelip catti ayrilik...
Oysa ben daha ne cok seyler yasayacaktim seninle...
Paylasacaktim tüm yasadiklarimi.
Ne kadar hazirliksiz yakalandik ikimizde...
Sen bir daha dönmemek üzere yolculuga cikarken,
Arkanda biraktigin viraneden habersiz,
Yüregim yanginlarda, yokluguna alismaya calisiyor.
Biliyorum ki artik hic bir sey eskisi gibi olmayacak,
Hic bir sey doldumayacak senin boslugunu...
Anladim ki hayat bir zaman sonra sadece
Acilarla yogrulan ici buruk bir sevincmis...
Su kisacik ömrün kisaligini,
Ayriligin soguklugunu,
Hasretin atesini,
Yine giderken senden ögrendim.
Tipki hayata dair herseyi senden ögrendigim gibi,
Gidisin bile bir nasihat su solgun yüregime...
Güle güle adasim, canparem, hayatimin en güclü kadini...
Güle güle...

21 Kasım 2009 Cumartesi

Yüregim Yaniyor

18 Kasim 2009 sabahi cok aci bir haberle basladim güne: "Babaannen öldü!"
Benim babaannem, benim babaannem...
Hala inanamadigim, kabullenmekte zorlandigim, kendimi kandirdigim bu ani kara haber beni cok yaraladi...
Cok üzgün, cok perisanim...

14 Kasım 2009 Cumartesi

Stresssss

Hayatimin büyük bir bölümünü stresle gecirmis biri olarak bunca tecrübeden sonra artik stresli bir yasama alismisim diye saniyordum. Oysa son zamanlarda hayatim üzerinde etkili olan stresi kontrol edememeye basladigimi farkettim. Is telasi, özel iliskiler, günlük hayat vs. vs. ipin ucunu kacirabiliyor insan.
Psikolojik konularda her daim bilgisinden yararlandigimiz Prof. Dr. Nevzat Tarhan´in cok begendigim bir kitabina basvurdum yine, "
Stresi Mutluluga Dönüstürmek-Adrenalin".

Eger sizde streste olup olmadiginizi bilmek istiyorsaniz asagidaki belirtileri inceleyin:

Stres belirtileri 1:
  • Saldirganlik ve kayitsizlik
  • SIKINTI, gerilim hali
  • Sinirlilik
  • Nesesizlesme, durgunlasma, cökkünlük hali
  • Dinlenmeyle gecmeyen yorgunluk
  • Unutkanlik
  • Huzursuzluk, korkulu rüyalar
  • Karamsarlik, kendini kücük görme, yalnizlik hissi
  • Yersiz sucluluk hissetme

Stres belirtileri 2:

Organik aciklamasi olmayan:

  • Agiz kurulugu
  • Üsüme, titreme
  • Vücutta uyusukluk, karincalanma hissi
  • Sebepsiz carpinti
  • Yersiz sogukluk, sicaklik hissi
  • Bas agrilari, bas dönmeleri
  • Idrar sIkligi
  • Mide bulantisi, kusma, ishal
  • Uyku, istah bozuklugu
  • Konusma güclükleri
  • Uykuda dis gicirdatma, konusma
  • Gürültüye ve sese karsi duyarlilik

Eger sizde kendinizde bu belirtilerin bir cogunu gözlemliyorsaniz, stres altindasiniz demektir.



7 Kasım 2009 Cumartesi

Bos Hayal

Resim

Hayata dair ne varsa yasanilan, sorguya cekilir birgün.
Insan hep dogru bildiginden elbet sasar birgün.
Sabir tasi catlamis, bicak kemige dayanmistir.
Hüzün ve kargasa hakimdir tüm benliginde.
Hayal kirikligi olanca agirligiyla cökmüstür insanin üzerine.
Nasillar niyeler bitmez aklinda.
Gönül kirgin ve bir o kadar da yorgundur.
Gözler durgun ve dalgindir.
Hüzünlüdür yürek.
Aci bir sizi kalmistir geriye gönül enkazindan.
Kabullenmek zordur yillarin emeginin bir anda harcandigini görmek...
Kabullenmek zordur bir hayalin pesinden gittigini ögrenmek...
Meger hayat yillar sonra yanildigini anlamakmis diye döverken ellerin dizlerini,
gönül sadece kirik ve suskundur...

31 Ekim 2009 Cumartesi

Sevgi nedir?



SEVGI NEDIR?



  • Cikar iliskisi mi? - Yani karsindakinden faydalanamadigin an sevginin bittigi gündür.


  • Sevgi, tutulan sayilan birinin prestijinden yararlanmak midir? - O zaman insan yalakalik yapip sahte sevgisini yasatmaya mahkumdur.


  • Sevginin bir müddeti var midir? - Her an bitebilme ihtimali olan bir seyin degeri tartisilir.


  • ...


  • Nedir gercek sevgi?



GERCEK SEVGI...



  • Karsiliksiz sevmektir. - Verdiginin karsiligini beklememektir.


  • Bazen ektigini bicmemektir. - Hasilati hesaplamadan ekmektir.
  • Yarinsizdir. - Bir gün belki... diye baslayan cümlelere hic baslamamaktir.


  • Taa derinlerden, gönlün en derin yerinde saklanan bir incidir. - Duygu yüklüdür.


  • Gözyasidir. - Bir duygulu hatirada saliverilen.


  • Yürek yarasidir. - Dermani merhemlerden ziyade bir "dost" kelimesinde gizlidir.


  • Kör olmaktir. - Herkesin gördügü tüm kusurlari hic mi hic fark bile edememektir.


  • Sagirliktir. - Etrafinda ve arkandan ucusan hic bir sözü isitememektir.


  • Saglam durmaktir. - Kendini bilmektir.


  • Güvendir. - Dünyaya meydan okuyacak kadar kendine güvenip ayni zamanda da sevdiginin senden emin olmasidir.


  • Kin duygusunun ne oldugunu bilmemektir. - Affedebilme olgunlugudur.
  • ...

Sevgi salivermektir duygularini alabildigince.

Baskasini sevebilmenin yolu kendine güvenden gecer. Kendine güvenen insan karsisindaki insanin hic bir kusurundan etkilenmez. Tam aksine o kisinin hatalarini gizleyebilecek kadar olgunluk gösterir.


Sevmek engin bir yürek ister, cesaret ister. Her bir sorunda kacmak yerine o sorunu cözmek ve insanlari affedip ikinci, ücüncü, ....onuncu,... sansi vermek sevgiyi en güzel sekilde ifade etmek degil midir?


Gercek sevgi, karsidaki kisiye kirginligini büyük bir ustalikla gizleyebilmektir ve herseye ragmen susmaktir. Böyle bir olayda sadece yasananlardan hayat tecrübesi cikarmayi önemseyip, hüzün alevini küllendirmektir.


Bu kadar sevgi dolu koca bir yürege sahip olabilmek ne büyük bir hazinedir. Bu kadar candan ve yürekten sevilen insanlar ne bahtiyar insanlardir.


Resim


28 Ekim 2009 Çarşamba

BABAM

Babam...
Canim babam...
Sirtimi hic korkmadan dayadigim,
Dag gibi babam.
Kücükken nasil sokulurdum kucagina, "baba bana masal anlat" derdim,
Sen bana her defasinda agacin dalina konan o kusu anlatirdin...
Defalarca dinler hic bikmazdim...
Ne cok maceralar yasardi o kus...
Her gece yatarken baska bir keyif verirdi o masali senin sesinden dinlemek,
Hic bikmazdim dinlemekten, hic bikmazdin anlatmaktan.
Yillarca hep sirtimi dayadim sana,
"Oku kizim", dedin "arkandayim",
"Yolun sonuna dek yanindayim",
Hep hissettim destegini, hep tutundum dallarina, hic biri elimde kalmadi...
Hic bir zaman güvenim bosa cikmadi...
Ne cok zaman gecti o günlerin üzerinden,
Ne hizli akti gitti hayat avuclarimizdan.
Simdi sen koca bir cinar, hala dimdik dururken arkamda,
Sana dair ne varsa paylasmak isterken,
Yillarin yorgunlugu ile su kalbim yalnizca senin yoklugunu yasamaktan korkmakta...

Sensiz birakmamasi icin her gün dualar ederken alemlerin Rab´bine,
Icimde tutmakta zorlandigim gizli hüzün bas kaldirmakta,
Ve her animsadigimda seni ve muhtemel yoklugunu
Gözlerim bu gönül feryadina eslik etmekte...
Hakim olamadigim gözyaslarim artik icime akmaktan yorulmuscasina
Derdini disa vurmakta ve yanaklarimdan birer birer süzülmekte...
Babam...

Resim Kaynak

26 Ekim 2009 Pazartesi

Yokluk

Hz. Mevlana, evlerinde yiyecek olarak hic bir sey kalmadigini söyleyen hanimina tekrar tekrar soruyor:
- Gercekten hicbirsey kalmadi mi?
- Evet, diyor esi. Hic yiyecegimiz kalmadi.
O yoklukta, tükenmez hazinelerin sahibini bulan Mevlana; ellerini kaldirip:
-Allah´im sana hamd-ü senalar olsun, diye dua ediyor. Evim, peygamber hanesine benzedi.

17 Ekim 2009 Cumartesi

Hayata ne verirseniz onu alirsiniz

resim


HAYATIN YANKISI

Daglik bir bölgede, adam kücük ogluyla yürürken, cocugun ayagi tasa carpar ve can acisiyla "Ahh!" diye bagirir. Dagdan "Ahh!" diye bir ses gelir. Bu sesi duyan cocuk hayret eder. Merakla "Sen kimsin?" diye bagirir. Aldigi tek yanit, "Sen kimsin?" olur. Cocuk bu yanita kizar ve "Sen bir korkaksin!" diye bagirir. Dagdan aldigi yanit "Sen bir korkaksin!"dir. Babasina bakar, "Baba ne oluyor?" diye sorar. Oglum, dikkat et." diyen baba, vadiye dogru, "Sana hayranim!" diye bagirir. Ses, "Sana hayranim!" diye yanitlar. Baba "Sen harikasin!" diye bagirdiginda bu kez dagdan, "Sen harikasin!" yaniti gelir. Cocuk sasirmistir. Ama hala ne oldugunu anlayamamistir. Baba ogluna durumu aciklar: "Oglum, insanlar buna `yanki´ derler. Ama gercekte hayatin ta kendisidir. Hayata ne verirsen sana onu yansitir. Senin davranislarinin bir aynasidir. Eger hayatinda daha cok sevgi istiyorsan, insanlari daha cok sev. Eger sana saygili davranilmasini istiyorsan, insanlara saygi göster. Eger baskalari tarafindan anlasilmak istiyorsan, önce baskalarini anlamaya gayret göster. Eger insanlarin sana hosgörülü ve sabirli davranmasini istiyorsan, önce sen insanlara karsi hosgörülü ve sabirli ol. Oglum! Hayatta ne ekersen onu bicersin. Insanlarin hayati tesadüfler sonucu olusmaz. Hayatimiz, davranislarimizin yansimasindan baska bir sey degildir."
Kaynak: Hayata Gülümse, Sitki Aslanhan

1 Eylül 2009 Salı

Neden?

Resim: http://img2.blogcu.com/images/e/s/r/esrarname/a16vk8zk7.jpg



Yüreginizde yer etmis birilerini kirmak ister misiniz?

Eger kiracaksaniz neden kalbinizin bir kösesinde onu saklarsiniz?

Neden acitir, incitirsiniz?

Bütün güzel anilarin bir anda silinmesini arzu ettiginizden mi?

Hayal kirikligini nasil karsilayacagini test etmek icin mi?

Masum bir dost yüregine kendi tasiyamadiklarinizi yüklemek icin mi?

Bir anlam veremez yürek bunca soruya...

Bosa gecen onca zamana üzülürken, gözden düsen hatiralarini bir bir ciziverir...

Yürek bu hayat tecrübesini kalbinden firlatip attigi dostun bosluguna not düserken,

sorular karmasasi yerini yavas yavas huzur ve yeni ufuklara birakir...




20 Ağustos 2009 Perşembe

19 Agustos acisi


...
Kalbinizin bir kenarini yitirdiniz mi hic? Sicak bir agustos gecesinde buz kestiniz mi hic?
...
Donakaldi hayatimin resim tablosunda bütün renkler...
Ayaklarim bir noktaya civilenirken, gözlerimin ucunda damlaciklar beliriverdi...
Gönül yaralandi, hasret atesiyle tutusmaya basladi...
Zor bulunan bir dostu kaybetmek bana cok agir geldi...
Yüregim tasiyamadi bu aciyi...
Dilim lal kesildi...
...
Buz kesti 19 Agustos gecesinde kalbim...
...
Eliiiiiif gitme!

17 Ağustos 2009 Pazartesi

Elveda

Resim:http://img.blogcu.com/uploads/HayatBoyleBirsey_rihtim.jpg
Bugün anilarimla vedalastigim gündür...

Hayatima dair her ani gönlümün bir yerlerine yerlesirken onlara ait esyalarla artik ayrilma vakti gelmis ve catmistir...
Gecmise vedanin bu kadar zor olacagini düsünmemistim.
Gönlüm gelecege yelken acmis ve hizla mechul limanlara dogru yol alirken gözlerim gecmisimi biraktigim rihtima bakakaldi...

Hickiriklar bogazima takiliverirken bir film seridi gibi gecti tüm cocuklugum ve gencligim gözlerimin önünden...

Geri dönüp bu hayati tekrar yasamayi ne kadar arzu etsemde, bu geri dönülmez bir kere yürülesi hayat yolu beni gerceklerin tüm ciplakligiyla karsi karsiya birakti.

Anilar terk edilmenin ben ise bu mecburi ayriligin hüznü deryasinda duygularimizi saliverdik...

Elveda...

23 Mayıs 2009 Cumartesi

ÖLÜYE AGLAMAK

Dinimizde her seyin bir adabi oldugu gibi ölünün arkasindan ne sekil aglanacagida hem ölü yakinlarina hem de ölen kimsenin kendisine zarar vermeyecek sekilde belirlenmistir. Ölüye feryad ederek aglamanin dogru olmadigini asagidaki hadislerden ögrenelim.
...
Dr. Sevim Asimgil "Ölüm bir hic olmak midir?" adli kitabinda bakin bu hususu nasil acikliyor:
...
Ölü üzerine sesli aglamak cahiliyyet devrinin islerindendir. (Ibn-i Mace)
...
Ölü sagliginda yas tutulmasini vasiyet etmisse ve yakinlari sesli agliyorlarsa, onlarin aglamasi ile azap görür. (Zübdet´ül-Buhari)
...
Peygamber (sav.) Efendimiz: "Kim ölüler icin avuclarinin ici ile yanaklarini döver, yakasini yirtar ve cahiliye adeti üzere feryad-ü figan eylerse o bizden degildir." buyurmustur. (Tirmizi, Cenaze)
...
Resulullah´in (sav.) Ehl-i Beyt´inden biri vefat ettiginde kadinlar bir araya gelip aglamaya basladilar. Hz. Ömer (ra.) onlari aglamaktan men´etmeye tesebbüs etti. Peygamber (sav.):
- "Ya Ömer, birak aglasinlar. Cünkü -bu gün- gözün yas dökecegi, kalbin yaralandigi ve aci hadisenin -ölümün- henüz vukubuldugu zamandir." buyurmustur. (Nesei, Cenaze)

26 Nisan 2009 Pazar

ANLAR


Eger yeniden baslayabilseydim hayata,
Ikincisinde daha cok hata yapardim.
Kusursuz olmaya calismaz, sirt üstü yatardim.
Neseli olurdum ilkinde olmadigim kadar,
Cok az seyi ciddiyetle yapardim.
Elbette mutlu anlarim oldu ama,
Yeniden baslayabilseydim eger,
Yalniz mutlu anlarim olurdu.
Farkinda misiniz bilmem, yasam budur zaten,
Anlar sadece anlar. Siz de ani yasayin.
Eger yeniden baslayabilseydim,
Ilkbaharda ayakkabilarimi firlartir atardim,
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm ciplak ayaklarla,
Bilinmeyen yollar kesfeder, günesin tadina varir, cocuklarla oynardim.
Bir sansim daha olsaydi eger ama iste 85´imdeyim,
Ve biliyorum, ölüyorum.
Jorge Luis Borges
Kaynak: "Basari ve mutluluk icin Hayata Gülümse"- Sitki Aslanhan

18 Nisan 2009 Cumartesi

KUR´AN´DAN TAVSIYELER

Yetimin malina yaklasmayin, ancak erginlik cagina (yasina) erisinceye kadar en güzel tarzda (onun malini kullanip gelistirebilirsiniz). Ahdi de yerine getirin. Cünkü insana ahdi sorulacaktir.

Ölctügünüz zaman ölcüyü tam yapin, dogru terazi ile tartin. Bu daha iyidir. Sonu da daha güzeldir.

Bilmedigin bir seyin ardina düsme. Cünkü kulak, göz ve gönül, bunlarin hepsi ondan (o yaptigin kötü seyden) sorumludur.

Yeryüzünde kabara kabara (böbürlenerek) yürüme. Cünkü sen yeri yirtamazsin.Boyca da daglara erisemezsin. Bütün bunlar hepsi kötü olan ve Rabbi´nin katinda hos görülmeyen seylerdir.

(El-Isra, 17/34-38)

28 Mart 2009 Cumartesi

VATANIMIN BASI SAGOLSUN - "ÜSÜYORUM" ÜSÜYORUZ

RABBIM MUHSIN YAZICIOGLU VE VEFAT EDEN DIGER ARKADASLARINA RAHMET EYLESIN.

INSAN BIR SIIRLE BU KADAR MI GÜZEL IFADE EDER KENDINI...

21 Mart 2009 Cumartesi

POLITIKACI VE IDARECILERE ITHAFEN...

Harun bin Antare babasindan naklediyor: "Hz. Ali´nin yanina girdigimde cok eski bir örtünün altinda uzanip uyumaya calisiyordu. Beni görünce hemen kalkti. Dikkat ettigimde altindaki dösegin üstündeki örtüden daha cok yipranmis oldugunu gördüm. Onun bu hali beni fazlasi ile duygulandirdi. Dayanamadim, müsade isteyerek dedim ki "ey müminlerin emiri, hava soguk; ince ve cok eski bir örtünün altinda titriyorsunuz. Halbuki Cenab-i Hak sana ve coluk cocuguna su devlet hazinesinden bir hisse ayirmistir. Islam halifesi olarak biraz daha fazla almanda bir beis görmüyorum. Kendinize neden bu kadar eziyet ediyorsunuz?"

Beni dikkatle dinledikten sonra Hz. Ali su cevabi verdi:

"Ya Antare, bu makama, sizin malinizi yemek icin degil, size ve bütün Müslümanlara hizmet icin getirildim. Ben sadece evimden cikarken beraberimde getirdigim esya ile yetinir, malinizdan hic bir sey almam".

Böyle bir idarecilik örneginden sonra zamani idarecilerine nasil bir yorum yapilir bilmiyorum...

21 Şubat 2009 Cumartesi

SEVINCLIYIM... :)



Ameliyat sonrasi uzun bir iyilesme dönemi gecirdikten sonra hayat yine normal rayinda devam etmeye basladi. Ise yeniden basladigim günkü karsilanma beni müthis sekilde mutlu etti. Etrafimda onca sevinen ve geri döndügüm icin mutlu olan insanlari gördükce hem mahcup oldum hem de cok sevindim. Demekki sevgiler yapmacik olmadikca karsi tarafa yansimasi da daha etkili oluyor.

Bu sicacik icten ve sevgi dolu karsilanmadan dolayi inanilmaz mutluyum ve mütesekkirim.

2 Ocak 2009 Cuma

TÜM MÜSLÜMANLARA CAGRI...

HAYDI YÜRÜYÜSE...



Fazla söze ne hacet...

Israil´in Filistin´e uyguladigi soykirima dur demek isteyen ve ulasabilen herkese davettir bu...

Blog Dergisi

About This Blog

  © Blogger template The Beach by Ourblogtemplates.com 2009

Back to TOP